3.8.07

30.08.07


kuflu gunler


annem ve babam uc haftalık bi ayrılıktan sonra donduler istanbula. yani kuflu gunlerimiz de nihayete ermis oldu efendim.





29.08.07


boncuktan kus


dogum gunun kutlu olsun, mutlu ol senelerce..





27.08.07


nekkkadarr guzel bi gun ya rabbim


en sevdigim kandil, beraat kandili bu gece. saban ayının ondordunu onbesine baglayan gece olması hasebiyle sahane bi dolunay var. bunaltıcı sıcaklar gitmis, tatlı serin bi ruzgar ve sakin bi yagmur var. sevgilim suleymaniyemde de aksam namazımı kılmısım, var mı daha guzeli..


var valla, daha ne guzellikler vardı bugun.


hayatımda -yanlıs hatırlamıyosam- ikinci kez yagmur altında namaz kıldım. ilki -yanlıs hatırlamıyosam- bes sene once, seyh edebali [kim oldugunu acıklamama bilmem gerek var mı] turbesinde kıldıgımız -yanlıs hatırlamıyosam- aksam namazıydı. -yanlıs hatırlamıyosam- tatilden donuyoduk ve yolumuza yakın bi mesafede oldugundan turbeyi de ziyaret etmek istemistik. cok guzel, coskulu bi yagmur vardı. turbe de camii de acık olmadıgından avluda yere bir seyler serip uzerlerinde namaza durmustuk. yanımda -yanlıs hatırlamıyosam- ayse ablacım vardı. -yanlıs hatırlamıyosam- bi agacın altına sermistik seccade niyetine serdiklerimizi. tabi yine de ıslanıyoduk zira agacın pek kayda deger sayıda yapragı yoktu. gerci ıslanmak istemeyen de yoktu. avluyu aydınlatan lambalardan biri de agacın ilerisindeydi ve secde mahallimize ruzgarda sallanan agac dallarının golgelerini dusuruyodu. yagmur sesleri arasında, daha ileride duran ve bize namaz kıldıran -yanlıs hatırlamıyosam- babamın sesini zor duyuyodum. harika bi namazdı. bi namazdan dunyalık zevk de alınıyomus demek, diye dusunuyorum simdi :)


bu geceki de, suleymaniyemde yatsımı kılamamama cok uzulmiyim diye oldu belki de. evime donup kandillik banyo yaptım, cıkıp terasımızda namaza basladım. farzına geldigimde yagmur basladı buyuk damlalar halinde. once cok sevindim, butun kandillik ibadetimi terasta yapayım dedim. sonra kafam falan da ıslak acaba gerisini icerde mi kılsam diye dusundum. yagmur biraz yavasladı gibi oldu. sonra bari yatsımı burda kılıyım, tesbih namazımı icerde kılarım dedim. ama nihayetinde terasta hem yatsımı kıldım, hem uzun uzun duamı ettim, hem tesbih namazımı kıldım.


aklıma bes sene evvelki seyh edebali turbesinde kıldıgım namazım geldi, mutlu oldum. duadan basımı kaldırdıgımda bulutların arasında mehtabı gorunce de cok mutlu oldum. dua sırasında ıslanan ellerimi, dua bitiminde yuzume surerken yuzumu yıkanmıs ve kendimi de temizlenmis hissettigimde de cok cok mutlu oldum.


uzerimize madden ve manen rahmet yagdıran Allah'ım, sana ne kadar sukretsek az, sukrumuzu artır. bizi bu lutuflarına layık kullarından et.





19.08.07


deli cırak, ustası ve abileri


ablalarım gucenmesin ama; bazen dusunuyorum da su hayat, abilerim olmasa cekilmezdi gibi geliyor.

***

ilk olarak kendi oz abimi tanıyarak ve severek basladım "abi"leri sevmeye. tabi o zamanlar bilmiyodum "abi"leri sevdigimi, sevmiyodum da aslında zaten, sadece abimi seviyodum. o kadar cok seviyodum ki abimi, her seyim onunkine benzesin istiyodum. hep onun beni takdir etmesini, sevmesini istiyodum. onun sevecegi sekilde olmaya calısıyodum. seviyodu da sagolsun.


ben ilkokula baslarken abim okumaya sehirdısına gittiginden, ona olan ozlemimle beraber sevgim de arttı kat kat. herhalde benim icin degerini daha iyi anlamıstım. daha gittigi anda yine hemen gelse de, yaptıgında gucendigim ama yine de yaptıgı -genelde canımı da acıttıgı- el sakalarını yapsa diye dua ederdim. gelirdi, sakalarını da yapardı. canım acısa da mutlu olurdum, abim beni seviyo ki benimle ilgileniyo diye dusunurdum zira artık.


gelirken bi de albeni alırdı bana. daha kapıdan girerken beni gorunce arkasında sakladıgı eliyle cıkarır albeniyi gosterir, yuzume bakardı. nasıl sevinirdim ya rabbim. butun cocuklugum boyunca beni en mutlu eden sey o albeniydi. o kadar yola, yorgunluga ragmen unutmaması, kısıtlı maddi durumuna ragmen sevinecegim icin o albeniyi alması ne kadar degerli hissettiriyodu bana kendimi.


bu sekilde yıllar gecti. hayatıma bisuru insanlar girdi. bazılarını sevmedim bazılarını sevdim. aralarında huy bakımından, alıskanlıklar bakımından, hareketler bakımından abime benzeyenlerini daha cok sevdim.


biraz daha buyuyunce birtanecik -gonlumun yarısı kendisinde kalan- okulum kaihl ile tanıstım. cok guzel dostluklar kurdum. ve evet, "abi"ler tanıdım. basta yasca benden buyuk olması hasebiyle abi dedigim kisilerden bazılarında abimde gordugum sefkate, guvene, sahiplenmeye rastladım. o zaman bi abi kavramı daha oldu benim icin: abime benzeyen "abi". yani yası buyuk oldugu icin abi dedigim kisilerden ayrı olarak; abimin gosterdigi sefkati ve sahiplenmeyi gosteren, abim gibi takdir edilesi ozellikleri olan, beni -abim kadar olmasa da- abim gibi seven, daha guzel bi insan olmamı isteyen ve bunun icin emek sarfeden "abi". oz abim olmadıkları halde, baskasına onlardan soz ederken "a abi", "b abi" diye degil "a abim", "b abim" diye soz ettigim abilerim..

***

basta canım abimden, daha sonra da iste bu kavramı bende olusturan abilerimden bahsediyorum "abi" diyerek.


simdiye kadar yasadıklarımda bana yol gosteren, beni yanlıslarımdan ceviren, uzuntulerimde teselli eden, mutluluklarımda benimle beraber hamd eden, bana deger veren, beni dinleyen ve bana kendini dinlettiren, korkularımı dindiren, beni seven, sevindigimde sevinen canım abilerim. sizleri cok seviyorum. iyi ki varsınız.


hic eksik olmayın, e mi?





15.08.07


şükür :)


guzel haberler dun ve bugun kademeli olarak geldi. dun biraz iyi, bugun daha iyisi.


Allah'ım, acımın sebebini kuculttugun icin cok tesekkur ederim. kalanını da kucultup kucultup kucultup yok etmeni umid ve niyaz ediyorum. hamdolsun sana. sen ne buyuksun..





11.08.07


bu acı, herhangi bi sekilde ifade etmeye gucumun yetmeyecegi, hakikaten cok ciddi bi acıymıs. ki ben bunu layıgıyla hissedemedigimi dusunuyorum.


Allah'ım, layık olmamı nasip et, ama acı hissetme sebebimi ortadan kaldır lütfen.





10.08.07


hem cuma hem kandil. ne guzel. kandilimiz hayırlara vesile olsun insallah.


ayrica ayse ablacimin oglu ismail hakkının da dogum gunu. iki yasını doldurdu cinco. ziyarete gittigimde gordugum kadarıyla -uykusu oldugu halde- en az arabası kadar cılgındı. cincologundan bisey eksilmemis yani. hatta ne eksilmesi, katlanarak artıyo. masallah.


bide bu aksam daha once yapmadıgım bisey yaptım. cok hosuma gitti, tum sevdiklerime tavsiye ederim.





06.08.07


olması ya da olmaması, iste butun mesele bu.


bu sabah tam yatıcaktım, aklıma sıkıntılarımı dindirmek adına enteresan bi fikir geldi. te sabaha kadar oturmusum, yatagıma kedicimin yanına yatmısım, ustumu de ortmek uzereyim bosver be haticecim ya diyen sesime kulagımı tıkayıp lalalallalalo yaparak kalktım kostum saate baktım, 06:47 yazıyodu. bu fikrimin ne zaman geldigini ogrenme telasım bittikten sonra tekrar yatagıma dogru gelirken vay be dedim. kendimden boyle bi fikir beklemiyodum. dusunup tasınıp ulasabilirdim bu fikre belki ama, konuyla alakasız seyler dusunurken birden -cizgi filmlerdeki gibi bi kıvılcım cakmasıyla, bi ampul yanmasıyla veya bi 'pling' sesi esliginde gelen fikirler gibi- gelmesi enteresan.


sizofren olmaya karar verdim. yani, gercek manada kendi kendime sizofren olamam tabi ama sizofrencilik oynayabilcek kadar hayalgucumun kuvvetli olduguna inanıyorum. hayatımda olmasını istedigim ama olmayan seylerin oldugunu, olan ama olmamasını istedigim seylerin de olmadıgını kabullenip kafama yerlestirebilirim diye dusunuyorum.


misalen, bi kusum olmasını istiyorum ama yok, ben var oldugunu kabul edicem. veya gercekte migrenimin olmadıgını dusunerek basım agrıdıgında "Allah Allah niye agrıyo ki simdi" falan dicem. bu tip seyler. yoksa, tıbbı kazandıgımı kabullenip her gun okula gittigimi dusunup, her gun gormem gereken dersleri uydurabilecek degilim. o kadar da degil.





04.08.07


seninkiler n'apıyor?



gozlerim bakıyor
bakıyor
ama goremiyorum


kesistiginde bakıslarımız

gozlerin ısıldardı
yuregim kamasırdı
hatırıma geliyor


akıyor gozlerim

akıyor
tutamıyorum





03.08.07


hic aklıma gelmezdi. gelseydi de gulerdim ehaha diye.


su durumumda beni bu kadar mutlu edicek iltifatı yapanın cenk bey olması trajikomik midir nedir.


her ne ise de, gulumsetti sagolsun.





01.08.07


bi sey


adem abime sevgiler, saygılar bide cok tesekkurler. adem abicim, Allah seni bunaltmasın. bunaltması gerekiyosa da; senin vesilenle beni bunalıklıgımın arasında mutlu ettigi gibi, herhangi biseyi vesile kılarak da seni ferahlatsın.


simdi, bunu soyledigime gore, sunu da soyleyebilirim: bisey yaptim.


2.8.07

31.07.07


gereksiz huy


eskiden beri yaptıgım ama yapmayı bıraktıgımı sandıgım biseyi hala yapıyomusum: insanlara gereginden fazla deger verip, gereginden fazla baglanmak. "geregi" nedir? iste onu "gereginden fazla" verdigimi anladıgımda anlayabiliyorum ancak. huyum kurusun. amin.





30.07.07


acı cekmek. hem de cok..


istanbuldayım.


sabah beste girdigim yatagımdan, uc saat sonra olmek uzere oldugumu dusunerek kalktım. sora baktım ki aslında kalkamamısım. sadece, olmek uzere oldugumu dusunecek durumda oldugum icin uyanmısım. ve dolayısıyla herhangi bi uyku arasında uyanıp tekrar uyumaktaki gibi, donup tekrar uyuyamadım.


ampulu, beni karanlıkta bırakmak uzere patlamıs olan odamda [halbuki odaya girip yalnız kaldıgımda zaten lambam yansa da butun karanlık ustume cokuyodu] ellerimle gorerek once cantamı, sonra icinden cuzdanımı, onun da icinden agrıkesicimi bulup yuttum. ayrıca annem de sagolsun ikinci seslenisimde geldi, biraz destek oldu bana.


insanın bazen tek istedigi, tek ihtiyacı sevildigini hissetmek oluyo. annen varsa, boyle kendinden soyutlandıgın durumlarda mutlaka ihtiyacını karsılayacaktır. cunku anne yuregi bu, seni o halde gorunce o da sahip oldugu butun sıfatlardan sıyrılıp karsında safi sevgi, sefkat ve merhamet olarak kalıyo.


ha, diger durumlarda ise seni bilemem ama benim imdadıma kosan, sevgili nurtopum mambık. hani o ustume coken karanlıktaki biricik ısıltım.. beni minik yuregine alan, beni seven ve en onemlisi -diger vakitlerde, her zaman olmasa da- tam ihtiyacım oldugunda bunu karanlıgımı aralayabilcek derecede hissettiren kedicigim. canım benim.





28.07.07


"halvet" .. ne guzel dimi. bence cok guzel.





25.07.07


ah guzel istanbul !


dun sakaryaya geldim abicimin evine. bu yaz ikinci cıkısım oluyo istanbuldan. belli isler, sebepler haricinde keyfi olarak istanbuldan ayrılmak pek de normal bisey degil aslında benim icin.


istanbul uzerine herkes, her zaman bi seyler soyler. benim simdi soyleyeceklerim de soyle olsun: istanbul, sevgilimsin. ne sebeple olursa olsun senden uzaklasmak icimi -az veya cok, ama mutlaka- acıtıyo. ama inan, boylesi daha hayırlı olacak gibi. seni alıstıgım gibi istiyorum anlıyo musun, bu halin beni boguyo.. aramızdaki mesafe yine sıfıra insin, sen bogulusumu seyrederken soylemek istedigimi daha rahat anlatacagım. veya anlayacaksın. hatta anlayacagız bile denilebilir..


anlamak demisken aslında;

anlamak yok cocugum, anlar gibi olmak var.
akıl icin son tavır, saclarını yolmak var. /nfk


yani, oldugu kadar..





23.07.07


mutluluk?


ehehe..





22.07.07


biricik fatma ablacım ve oglu sultan ahmet bugun dogdu efendim. biri yirmi sekiz digeri dort sene once, bugun. aksam onları ziyarete giderken isaret parmagım pis gorunuyodu. bu da baska bi onemli olayın nisanı: hayatımda ilk kez oy kullandım.


basım goge erdi mi? erdi tabi, deli misin.





20.07.07


geldik bi ozel ve de guzel tarihe daha. canım, cok sevdigim arkadasım sumeyye, nisanlandı.


gunun basında notrdum. nisan mekanına gitmeden az sure once sinirden kafamdan dumanlar cıkıyodu ama sukur ki kısa surdu. suminin yanına geldigimizde huzun, mutluluk ve heyecan karısımı duygular icindeydim.


cok garip geliyo ya. beraber buyudugun [ki bu buyudugun kelimesi pek cok baska kelimeler de ihtiva ediyo ama onları buraya yazmicam] kızın artık bi kocası var. gece boyunca tek bi fikir yatıyodu kafamda: diger arkadaslarımı da kendi safıma katıp "ama.. ama o bizimdi!" demek.





16.07.07


girmis oldugumuz su mubarek gunler hurmetine sevdiklerimi, beni ve tum ummet-i muhammedi yanlıs yapmaktan uzak tut, maddi manevi saglık selamet ve sekinet ver rabbim. guzelliklerinin yolunu kolaylastır Allah'ım.. Allah'ım. seni cok seviyorum.





13.07.07


Allah'ım, beni nasıl yaratmıssın boyle..


ruh hali bu kadar mı deli hızla degisir bi insanın. ben bile kendi hislerimdeki degisimlere inanamıyorum, cevremdekilere nasıl mantıklı gelicek bu. gelmiyo iste. Allah'tan, hissettiklerimin yuzde yuzu davranıslarıma yansımıyo. yoksa kızmayı bırakıp hepten deli gozuyle bakıcaklar bana. hos, hissettiklerim o kadar ani degisiyo ki, bi onceki hislerimi de o kadar cabuk unutuyorum ki; kendimi, gaza gelip de yanlıs bisey yapmamak icin zorlamasam bile yapacak vaktim olmadıgı icin yapamadıgım oluyo. cunku tekrar duygu [fikir degil] degistirmis oluyorum.


bu aralar iyice had safhaya cıktı yalnız. kac gecedir yataktan kalkıp hungur hungur aglayan, dusunceleri isyana kacmasın diye ozel gayret sarfeden, kendini dipte, sonda ve de depresyonun esiginde hisseden ben, enteresan bi sekilde gune sevgi pıtırcıgı modunda uyanıyorum.


durumum vahim. inanır mısın bi haftaya yakın suredir mustafayla kavga etmeyi bırak, ona sinirlenmedim bile. o derece. kimyamdaki bu bozulmalar bi yaradıysa bu cocuga yaradı..





07.07.07


nasıl bi gun, bugun?


guzel bi tarih. hatta guzelligi bi yana, ozel de bi tarih. ama onemli olan sayısal olarak tarihin nasıl oldugu degil. tarihin isaret ettigi gun. nasıl bi gun? hımm.. degisik. son iki saati haric her saatini uyanık gecirdigim bi gun. muhteviyatında cok sinirli oldugum anların da, cok mutlu oldugum -iste dunyalık mutluluk ancak bu kadar olur diye dusundugum- anların da, kalbimin cok kırıldıgı ve gercekten icimin acıdıgı anların da oldugu bi gun. belki de iki uç birbirinin sebebidir. basta cok uzgun oldugum icin mutlulugu normalden fazla hissetmek veya cok mutlu oldugum icin sonrasındaki ters olaylarda normalden fazla uzulmek/kırılmak/sinirlenmek gibi..


hasıl-ı kelam, genelini cok sevdigim insanlarla gecirdigim, heyecandan kalp carpıntılarıyla baslayıp, uzuntuden gozyaslarıyla bitirdigim bi gun. iyi veya kotu, unutulmayacak bi gun.