30.6.08

30.06.08


mambıkımın sol arka patisinin altına "H" yazdım. silinirse evlenicem demektir :p





28.06.08


insanların beni gorduklerinde sevinmeleri cok guzel bi duygu. hayatta bulunmaktan mutluluk duyurtan bi duygu.





27.06.08


operation completed!


sınavdan beri bi hareket bi heyecan, yerimde duramıyorum. yanlıs anlasılmasın, durmak istesem de duramıyorum. ha bire bi isler cıkıyo. iste o islerden en muhim olanını bugun nihayetlendirdik cok sukur. ama bedenen yorulmaya devam edicez gibi gorunuyo bir iki hafta daha. sanırım insanlar zayıflamam icin isbirligi yapmıs durumda, beni ordan oraya kosturuyolar.


sagolsunlar.





23.06.08


akacak kan damarda durmaz misali, fu$um emocanlık yapmasa da gidecek telefon gidiyomus. oncekinin ustunden henuz bir ay gecmemis olsa bile.


neyze canım. o mutlu bugun. ben neden uzulcekmisim.





21.06.08


kartaldaki son senemden beri ilk kez bi eyleme katıldım sanırım; gurultusuz, beyaz ve kalabalıktık. bana beyazlar yakısmamıstı ama olsun, yakıssın diye giymemistim zaten.


bu arada, donuste fatma ablam bizi galata kulesine cıkardı. guzeldi. aslında guzelden cok, degisikti. cunku ne yalan soyliyim, bizim evin manzarası cok daha guzel.





20.06.08


"olmaz, olmaz" demeyin; "olmaz" olmaz


semih o insanları aptal eden golunden sonra kollarını acmıs kameraya dogru denebilcek bi acıyla kosuyodu ya, benim de televizyona dogru kosup sarılasım geldi semihe. yazın ev haliyle evde bulundugumu fark edebilip oturdum yerime. insan o kadar yurekten hareket edince kendini sahanın ortasında bulabilir zira.





19.06.08


bir cocuk





16.06.08


emirgana bi onceki gelisim ablamın evlilik yıldonumunde miydi neydi, o geldigimde de bugun de sempatik insanların dukkanlarında yemek yedik. yedigimden tat almamı etkileyen bir sey bu benim.





15.06.08


dondurucudan cıktım!


annemin soylediklerinin bu kadar hızlı gerceklesecegini tahmin etmemistim hic. sınav oncesinde hemen her gun magnezyum icmeme ragmen gevseyemiyodum. kol, bacak, ense ve sırt kaslarım surekli bi kramp halindeymis gibi semserttiler. annem sınavdan sonra kendimi bırakınca hepsinin cok agrı yapacagını soylemisti. hakikaten de sınavdan cıkısta daha uskudar yolunda minibusteyken basladılar.


neyse canım. agrısınlar istedikleri kadar. hiic dert degil. dondurucudan cıktım artık ben. hamdolsun.





08.06.08


zor zanaat


haftalardır mesnevi derslerinde gordugum bi kız vardı. o kadar sevimli ki, anlatamam. her gordugumde sarılasım geliyodu kıza. bi sure kendi kendime takip ettim, sonra dayanamayıp ablama kardesime falan da soyledim. "bakın" dedim "bence kartallı bu, ben cok seviyorum bu kızı. ne guzel, ne sevimli dimi?" dedim. hıhm sevimli hakikaten falan yaptılar ama cok ilgilenmediler acıkcası. ben yine kızı kendi kendime takip edip durdum.


bugun kartalda mezuniyet vardı. oturdugum masanın caprazındaki masada da o kız. bir seyi gordugumde nadiren sevindigim kadar cok sevindim. once yine yanımdakilere gosterip ne sevimli dime dedim. ben tanıyorum bu kızı, daha once de gordum dedim. sonra gercekten tanıyo olmak icin gittim masalarına oturdum. yahu insanın sevdigi kızla tanısması ne zormus :p hasılı, tanıstık ama. dedigim gibi sevimli kız, kubra, kartallıymıs. ablası busra da oyleymis.


cumartesi olsun, yine takip edicem kubrayı.





06.06.08


rahmet


ben camdan bi haticeymisim de, sıkıntılarım bana yapısan tozlarmıs gibi; akıp gitti hepsi ustumden.


ne de guzel yagdı rahmet.


31.05.08


hosgelmisler


yeni insanları hayatıma sokmak kolay degil benim icin. ama bugun oldu bu. pek zor da olmadı dogrusu. cemaatle guzel bir de namaz kıldık, aldım onları iceri.


ehehe aldım onları iceri diyince yegenim ahmet hidayetin balık siiri geldi aklıma

"bir balık bir balık
sevdim onu
içeri aldım
yedim onu
öptüm"





29.05.08


emocan fu$um camiide namaz kılarken cantasını bikac metre gerisinde bırakınca cuzdan ve telefonu calınmıs. su hırsızların isine bak sen. o degil de, nurettin gitti, ona uzuldum ben.





25.05.08


50mm


ilk kez resmi gorev almıs olmamdan daha heyecanlandırıcı bir sey varsa, o da f3'ume 50mm lens almıs olmamdır. elhamdulillah, ne diyim.





20.05.08


fatma ablam evleneli tam yedi yıl oldu. bu demektir ki; ablam evlendiginde kac yasındaysa, ben su an o yastayım.


kucuklermis be.





13.05.08


zincirleme zincirler


kartallı bi arkadasıma msj atıyorum, telefonla konusasım yok sen arayıp sorar mısın resul abiye, 50mm 1.8 nikon objektif fiyatları nasılmıs diyorum. o da arayıp cıkaramayınca ertesi gun –yani bugun- yakınından geciyorum nasılsa diyip, kalkıp resul abinin dukkanına gidiyor. boyle boyle bi lens istiyorum, ne kadardır, var mıdır diyor. resul abi tam “bi arkadas vardı, satarım diyodu” falan derken iceri biri giriyor. resul abi “aa iste bu arkadastı” diye iceri gireni gosterirken, arkadasımla iceri giren eleman sarılıyor. vay naber napıyosun muhabbeti baslıyor. cunku iceri giren eleman da kartallı ve benim arkadasımla arkadaslar.


iste boyle guzel tevafuklarla dolu saka gibi bi vaka. daha guzeli, “iceri giren eleman” diye tanımladıgım kartallıdan yakın zamanda bir lens alacak olmam. bu guzellikleri verip beni mutlu bi insan yapan Allah’ıma sukurler olsun.






08-09.05.08


tren kompartımanında yolculuk etmeyeli o kadar cok olmus ki, bi oncekini ancak hayal meyal hatırlayabiliyorum. o kadar kucukmusum. ahmet de bu geceyi oyle hayal meyal hatırlar belki. trene zar zor yetisip kendi kompartımanımıza gectigimizi, oturup sohbet ettigimizi, camdan dısarı baktıgımızı, ablamın hazırladıgı sandvicleri yedigimizi, namaz kıldıgımızı, yataklarımızı yapıp yattıgımızı, sabah yine kalkıp namaz kıldıgımızı, yine biseyler yiyip sohbet ettigimizi.. bunların hepsini yaptık. okundugundan cok daha eglenceliydi hem de. sonra ankaraya geldik. hic sevmem ankarayı, ama guzel yolculugumuzun ankarada nihayetlenmis olmasına ragmen abimi gormeye geldigimiz icin cok mutluydum vardıgımızda.


varısımızdan abimi gorene kadarki zaman aralıgında bikac saat var. bu pek onemli olmayan bikac saat sonrasında abimin yemin toreni basladı. soylerken biraz sacma gibi geliyo ama cok gurur verici bir sey; abimi asker olarak orada gormek.


toren esnasında uzaktan uzaktan gorduk, sonra toren bitti yanına gidebildik cok sukur. nedense gorusme imkanı olmadıgını bildigin zaman uzak kalmak daha kuvvetli hasrete sebep oluyo. iste bu hasret, ve beraberinde oglunu asker olarak goren bi babanın hissedebilecegi duygularla abime sarıldı babam. optu oglunu. bu sırada abdulhadi de abimin bacagına yapısmıs uc kelimelik dagarcıgının elemanlarından birini kullanarak "babam, babam" diyodu. yani epey ender rastlayabilecegim bi manzaraydı. fotografını cekmek yerine seyretmeyi tercih ettim.


bugunun daha devamı var elbette. ama simdi de buraya yazmak yerine sadece hatırlamayı tercih ediyorum.





04.05.08


nâme


ne zamandır mektup yazmamıstım. bugun basladım yine bi mektuba. ne zaman bitecegini Allah bilir. ozlemisim ama. gondermeyecek bile olsak arada yazmak lazım. en azından bi insana hitaben anlatıyosun gunlerini, icindekileri. dimi?





02.05.08


#16b diye bi kanal vardı, te altı sene evvel kafayı yemememe cok yardımı dokunmustu. o kanalın benim icin degeri, hatırladıgımda hissettirdikleri falan icimden dısıma cıktıgında daha degersiz duruyor. o yuzden icimde kalsın.


iste hakkında hissettirdiklerimi icimde sakladıgım bu kanalın nostalji zirvesini yaptık. nostalji hep duygulandırır ya insanı, duygulandım tabi yine. ama cok da eglendim. bide sunu hatırladım ki; mirc, chat tiryakiligi yapıyor. o samimi havasına ragmen fazla bulasmamakta fayda var yani.


sevgiler.