1.2.11
romantizm denince neden akla çiçek, mum, akşam yemeği, şömine, çikolata, gün batımı gibi şeyler geliyor merak ediyorum. ya da bu şeyler neden romantik çağrışımlar yapıyor insanda? insan karnı tok, sırtı pek olduğu zaman mı kuvvetle hissedebiliyor duygularını? veya sevgisini "sıcak, yumuşak" ortamda mı yaşamak istiyor?
genel kız kalıplarına uyduğuma dair iddiam olmadı hiç, hatta aksi yönde iddialarım var. bu konu da kızların genelinden keskin bir şekilde ayrıldığım bir konu. benim için uykusuzluk, soguk, hastalık, dalgalı deniz, sigara, hatta zaman zaman baş ağrısı, mide ağrısı falan romantik çağrışımlar yapmıştır hep.
yaşanılanlarla alakalıdır diyeceğim ama yok, pek farklı bir hayatım yok gibi geliyor. gerçekten mazoşist miyim ki?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
ilk paragraftaki kabullerin yanlis bence. neden karni tok sirti pek kisilerin halinde olsun ki romantizm? soguk ve ayaz bir havada igne gib delen yagmur tanelerine karsi kabanlarin yakasini kaldirip gozleri hafif kisarak kolkola yuruyerek eve yetismeye calismak da pek romantiktir bence. veya iki kisiden birisi fena halde hsta iken, digerinin de uykusuz sekilde basinda sabahlamasi ve hastanin halusinasyonlarina mantikli cevaplar vermeye ve onu rahatlatmaya calismasi d pek romantiktir. ornekler cogaltilabilir, romantizm senin ilk paragrafta sıkıstırmaya calistigin yere sigdirilamaz.
ben de onu diyorum iste.
abime katılıyorum ben de. dolayısıyla sana da.
Yorum Gönder